Çarlar ve komünist liderlerle birlikte Rusya tarihine geçecek bir isim oldu artık Vladimir Putin.
Rusya’nın milenyum dönemine damgasını vuran bir lider olarak Moskova meydanlarına heykeli dikilesi bir figür artık o.
Şimdi işte o Putin, İkinci Dünya Savaşı’nda Sovyetler Birliği’nin Nazi Almanya’sını yendiği 9 Mayıs (1945) Faşizme Karşı Zafer Bayramı’nın 68. yıldönümü vesilesiyle Moskova Kızıl Meydan’da düzenlenen askeri törende konuştu:
“Savaş faciasının ne olduğunu unutmadık. Kimsenin hiç bir zaman savaş başlatmaya, çocuklarımızı, evimizin ve toprağımızı tehdit etmeye cesaret etmemesi için Rusya elinden gelen her şeyi yapacak. Dünyada güvenliğin artırılması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Nazilerin insanlığa karşı nefret, kin planlarını Rusya’nın, Sovyetler Birliği’nin altüst ettiğini hiç bir zaman unutmadık.”
Bu konuşmanın Suriye, İsrail (hatta Türkiye) ve Amerika ile ne alakası var derseniz şöyle ki;
İsrail, 1967’deki savaştan beri Suriye’ye 5. Saldırısını geçen hafta düzenlemişti. Şam’ı havadan vuran İsrail Ordusu, yüze yakın askerin ölümüne yol açtı. Suriye, bunu bir savaş ilanı olarak aldı. ABD, İsrail’e örtülü destek verdi.
Obama için Suriye’ye askeri müdahalenin altyapısını hazırlıyor dediler.
Sonra bir anda ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Moskova’ya uçarak Rus Denktaşı Sergei Lavrov ile bir sürpriz görüşme yaptı. Bu görüşmeden Rusya’nın Cenevre Planı’na destek çıktı.
Bu plan özünde Esad’ın yerinde kalmasını ve tarafların masaya oturmasını öngörüyor.
Barack Obama da “Suriye’ye askeri bir müdahale niyetinde olmadıklarını”, dolaylı yoldan olsa da bir kez daha teyit etmek zorunda kaldı.
İsrail ise buna çok bozuldu. Wall Street Journal’a gore İsrail, Suriye’ye gelişmiş S-300 hava savunma sistemi satmak üzere olan Rusya’yı ABD’ye şikayet etti.
Tam o sırada Esad’dan da “İsrail’e karşı kendimizi koruyacak gücümüz var” açıklaması geldi.
Bunun da üzerine Suriye’de katliamlar yapan El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi komutanı Ebu Muhammed el Culani'nin öldürüldüğü haberi çıktı.
Ürdün kaynaklı haberde El Culani’nin cesedinin fotoğrafları da vardı.
İran da İsrail saldırısı sonrası Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi’yi Şam’a gönderdi.
Şam’da Esad ile görüşen İranlı bakan, “Suriye bu savaştan muzaffer çıkacak. Saldırıyla İsrail’in Suriye’deki paralı askerlerle nasıl dayanışma içinde olduğu anlaşıldı. Paralı askerlerin nasıl Siyonistlerle el sıkıştığı ortaya çıktı. Suriye ordusunun savaştığı paralı askerlerin iddiaların sahte olduğunu kanıtladı" ifadelerini kullandı.
Buna ek olarak, iyi bir diplomasi yazarı olan Sedat Ergin’den önemli bir haber geldi.
Ergin’e göre; Erdoğan’ın Obama ziyareti öncesinde yönetime yakın Amerikan Think Tank’larından olan Washington Near East Institute ile Bipartisan Policy Center’dan, El Kaide unsurlarını koruyan ve Suriye’ye salan AKP Hükümeti’ni eleştiren raporlar çıktı.
Bu raporları kaleme alanlar da tanıdık isimler…
WNEI’ninkini Soner Çağaptay ile eski ABD Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, BPC’ninkini ise, İsrail’e yakın eski Ankara elçileri Eric Edelman ile Morton Abramowitz yazdı.
Tayyip Erdoğan’ın gecikmeli olarak İsrail’in Suriye saldırısını kınayan sözlerinin arkasında bu iki rapor mu vardı ? Olabilir.
Son olarak Çin’in de Ortadoğu denklemine etkin olarak dahil olduğunu ekleyelim. Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu Pekin’de kabul eden Çin Devlet Başkanı Şi Cinpin’den gelen 4 maddelik Filistin barış önerisi önemliydi. Şi’nin Suriye konusunda da Netanyahu’ya sözleri olduğuna eminiz.
Bu gelişmeleri üst üste koyduğumuzda:
1-İsrail’in saldırısı ABD tarafından beklenen sonucu vermedi. ABD, Rusya’nın kararlı tutumu karşısında geri adım atıyor.
2-Türkiye’nin Suriye konusunda fazla hızlı gitmesinden ABD-İsrail ikilisi rahatsız. Özellikle El Nusra’nın kontrolünün giderek ellerinden kayıp AKP’nin eline geçmesi sinirlendirmişe benziyor.
3-Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, isyancıları temizlemeye kararlı. El Nusra liderini öldürmesi önemli. Belli ki Suriye son taarruz harekatında önemli başarılar elde etti.
4-Suriye’ye destek veren İran ve Rusya’dan sonra Çin de Ortadoğu denklemine dahil oluyor.