“Eyy Beşşar Esed, vallahi bunun hesabını vereceksin. Başkalarına göstermediğin cesareti, ağzında emzik olan kundaktaki bebeğe göstermenin bedelini çok ama çok ağır ödeyeceksin” dedi.
Esad veya Esed denen diktatör, elbette ki hesabını kendi milletine, kendi yasalarına göre versin. Veya başka bir deyişle Suriye halkı, millet olmayı becersin ve hesabını sorsun. Suriye’de olanların hesabını sormak Türkiyeli Eşbaşkan’a düşmez. Çünkü o, uyguladığı Suriye politikası sebebiyle öncelikle Türk Milletine hesap vermelidir. Tabii ki “Eşbaşkanlık” görev tanımında “Suriye Genel Valiliği” olup olmadığını da açıklamak durumundadır.
Gelelim kendi işimize; Eyy Eşbaşkan Erdoğan, siz Şah da Padişah da değilsiniz. Yürürlükteki Anayasa ve yasalar, siz farkında olmasanız da sizi bağlar. Hem de öyle bir bağlar ki! Vallahi şu aşağıdakilerin hesabını vereceksiniz! *Kundaktaki bebeleri acımadan öldüren PKK Narko-Terör örgütünün Liderini muhatap alıp TC Devletinin memurlarına yasaları hiçe sayarak, bu bebek katili ile anlaşma yaptırmanın bedelini,
*54 Bin insanımızın canını alan, 400 Milyar Dolarlık ekonomik kaynağımızı yok eden terör örgütü mensuplarının hiçbir bedel ödemeden, ellerinde silahları ile Kuzey Irak’a dönmelerine izin vermenizin bedelini,
*Irak’ta on binlerce bebeyi öldüren, yüz binlerce Müslüman kadına tecavüz eden, 1,5 Milyon Müslüman’ın ölümüne, bir o kadar Müslüman’ın yerinden yurdundan sürülmesine sebep olan Amerikan Askerleri için “Sağ salim evlerinize dönmeniz için dua ediyoruz” demenin bedelini,
*Suriye’den gelen ve “Evlatlarım” dediğin eşkıya sürüsünün, Akçakale kapısında Polisimizi şehit edip, 14 insanımızı yaralaması yakması-yıkması karşısında, “dilsiz” olup tek kelime etmemeniz ve hesabını sormamanızın bedelini,
*Devletimizin ve Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk’e, ağız dolusu hakaretler eden Hizbullah militanlarına ve BDP’li Milletvekillerine hadlerini bildirmemenizin bedelini,
*“Türk Ordusu, Türk Topraklarından derhal çekilmelidir. Türk Ordusu terörle mücadele gerekçesiyle ‘Gerillalara(!)’ ateş ederse, biz de yüz binlerce kişi ile onların üzerine yürürüz” deme cüretini bu sapık fikirli ve Türk Milleti düşmanına cesaret ve güç vermenizin bedelini,
*Devlet Kurumlarından TC yazısını kaldırma emri veren alçakları korumaya almanızın bedelini,
*PKK’lı katilleri besleyip barındıran ve üzerimize saldırtıp asker-polis, yaşlı-genç sivil vatandaşlarımızın öldürülmelerine sebep olan Türkiye Cumhuriyeti düşmanı Barzani denen eşkıyaya “Onur Konuğu” dediğiniz ve “Türkiye sizinle gurur duyuyor” diye bağırttırmanızın bedelini,
*“Türkler Ermenilere Soykırım Uygulamıştır” diyen sapık fikirlileri, “Şeriat isteriz” diyen yobazları, Öcalan’a “Bebek Katili” dememeliyiz diyen geri zekâlıları “Akil İnsanlar” diye seçmenizin ve Türk Milletinin parasını bunlar için harcadığınızın bedelini,
Türk Tarihi, Türk Milleti ve Türk Yargısı önünde mutlaka ama mutlaka ödeyeceksiniz. Kim ki Türk Milletinden yetki alıp, sizden bunların hesabını sormazsa, Yüce Rabbimin “Müntakim” ve “Kahhar” sıfatları, onun üzerine kutlu bir intikam olarak inecektir.
Veleddalin Âmin…
Not: İsrail, Suriye’yi yine vurdu. 49 ölü var. Eşbaşkan ve Davutoğlu, Kızılcahamam’dan bu olayı duymadılar mı? Söyleyecek sözleri yok mu?