Değerli okurlar, daha önce yazmış olduğum “Devlet Bahçeli’nin Sabıkaları ” yazısında çok yoğun ilgi gördüğümden dolayı ikincisini yazma kararı aldım.
Birinci yazım da her türlü küfür ve her türlü tehdit aldığımı ve okulda kitabımı çöpe atıp, üzerine çay döktüklerini belirtmek istiyorum. Gerçekler acı olunca karşımıza çıkma cesaretini gösteremiyorlar. Bazı arkadaşlar bu yazının rivayet olduğunu da belirtiler. Yazdığım yazı da bütün sözler Devlet Bahçeli’ye aittir. Yazının belgelerini görmek isteyenler, değerli hocam Emcet Olcaytu’nun (Devlet Bahçeli’nin 9 Sabıkası) kitabından bakabilirler. Eğer bu yazılanlar gerçekten yalan olsaydı,Devlet Bahçeli 99 kere dava açardı! Son olarak da bizleri korkuttuğunu zanneden arkadaşlara sesleniyorum; “ Demirden korksaydık, trene binmezdik!”.
Devlet Bahçeli’nin en büyük sabıkalarından altıncısı “Küreselleşmeye ve IMF’ye Teslim Olmak!”
MHP ve AKP’nin parti programlarını karşılaştırdığınızda ikisinin programlarının aynı olduğunu göreceksiniz. Her ikisi de; “özelleştirmeci, serbest piyasacı, Avrupa Birlikçi, küresel sermaye ile birleşmeyi hedefleyen” programları savunmaktadırlar.
Devlet Bahçeli, IFM güdümünden çıkmamakta kararlı olduğunu göstermek için, MHP Grup toplantısında şunları söylüyordu; “ Son 20 yılda yaşanan olaylardan hala ders almamakta ısrar edenler var. Bugün, kamu kaynaklarının kullanımından, yatırım ve maliye politikalarından, özelleştirme politikalarına kadar birçok alanda köklü değişikliklere gitme mecburiyeti bulunmaktadır. Burada özelleştirme politikalarına önemli bir görev düştüğünü hatırlatmak istiyorum. Kararlılıkla sürdürülen istikrar politikalarının bir yıl içinde Türkiye’yi getirdiği yer açıkça ortaya çıkmıştır. 20 yıl sonra ilk kez enflasyonu yüzde 30’lara çekme başarısı elde edilmiştir. Gelinen nokta Türkiye’nin doğru yolda olduğunu gösterir niteliktedir. Burada açıkça ifade etmek istiyorum ki, istikrar politikalarından hiçbir şekilde taviz verilmeyecektir!”.
Kemal Derviş’in ne olduğunu bilmeyen yoktur. Biz de kim olduğunu değil de, Devlet Bahçeli’nin Kemal Derviş hakkında söylediklerini aktarıyoruz.
Devlet Bahçeli’nin Kemal Derviş hakkındaki açıklamaları; “ Kemal Derviş, uluslararası çerçevede tanınmış, tecrübesi olan değerli bir bilim adamıdır. Kemal Derviş’in, 57. Cumhuriyet Hükümeti’nde bir bakanlığı üstlenmek suretiyle Türk milletine böyle bir ekonomik darboğazdan geçiş sürecinde büyük hizmetler sunacağına inanıyorum. Şu anda çalışmalarını sürdürmektedirler. Verimli ve etkin bir çalışma ortaya koymaktadır. ( 7 Mart 2001, Cumhuriyet)
Devlet Bahçeli’nin en büyük sabıkalarından yedinci “Kukla Kürdistan’ın kuruluşuna hizmeti”
Devlet Bahçeli, Barzani ve Talabani’nin Irak’ın kuzeyinde, ABD’nin desteği ile kukla devletini adım adım kurmaya işini yürüttüğü sırada, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinde Başbakan Yardımcısıdır. Çekiç Güç süresi, Devlet Bahçeli’nin Başbakan Yardımcısı olduğu dönem de tam 7 defa MHP milletvekilleri ile uzatıldı.
TBMM belgeleri ile kanıtlanan gerçeklerin karşısında, Bahçeli’nin bu sözleri de bu sabıkanın başka bir kanıtı olmaktadır. “ ABD’nin kuklası Peşmerge lideri Barzani’nin, Türkiye’yi hedef alan faaliyetleri son dönemde hız ve cüret kazanmıştır. Türkiye de ki sorunun, bir Kürt sorunu olduğu konusunda Başbakan Erdoğan’la teşhis birliği içinde olan bu zat, her gün siyasi çözüm çağrıları yapmaktadır. Bu konuda terör örgütü ile Türkiye arasında arabuluculuk rolüne soyunmuştur. Kuzey Irak’ta yuvalan PKK teröristleri de aynı zat tarafından himaye ve kontrol edilmekte, Türkiye’ye karşı bir baskı ve tehdit aracı olarak kullanılmaktadır. AKP hükümeti, hem Irak kaynaklı PKK terörü, hem de Türkiye’ye açıkça husumet ilan eden bu peşmerge liderinin tahrikleri karşısında tam anlamıyla sessiz, tepkisiz ve hareketsiz kalmıştır. Bahçeli AKP hükümetini suçlayarak kendi sabıkasını gizlemeye çalışıyor.
Devlet Bahçeli’nin en büyük sabıkalarından sekizincisi “ Casus Karen Fogg’u savunmak”
Karen Fogg ‘un casusluğunu belgeleriyle ortaya çıkaran İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek kamuoyuna duyurdu. Belgeleri incelemek isteyenler Kaynak Yayınları Karen Fogg’un E- Postalları kitabından bakabilirler.
Karen Fogg neler yapmıştı;
1-Türk Devleti’nin ve Türk tarihinin hakkından nasıl geliriz?
2-Türk Gençliğinin milli kimliğini nasıl tahrip ederiz?
3-KKTC’yi nasıl tasfiye edebiliriz?
4-Denktaş’ın otoritesini nasıl zayıflatabiliriz?
5-Türk Ordusu’nu Kıbrıs’tan hangi yollarla çekilmeye zorlayabiliriz?
6-PKK’yı nasıl yasallaştırabiliriz?
Yukarıdaki 6 madde casus Karenin ne yapmak istediğini anlamak mümkündür. Ama Devlet Bahçeli Karen Fogg aleyhindeki açıklamaları “ provokasyon(kışkırtma)” olarak nitelendirdi. Bu da yetmemiş gibi MHP Genel Başkan Yardımcılarından Şevket Bülent Yahnici’ye talimat vererek, Karen Fogg’a evinde “ziyafet” vermesi için emir verir.
Karen Fogg’un casusluğunu açıkladığı için haksız eleştirilere hedef olan Doğu Perinçek,MHP’li Mehmet Gül’den destek aldı. Gül açıklamasında;” Böyle komüniste başımızın üstünde yeri var” dedi.
Devlet Bahçeli’nin en büyük sabıkalarından dokuzuncusu “ BOP haritalarına sessiz kalmak”
Recep Tayyip Erdoğan 8 Haziran 2005 tarihinde gazete ve televizyonlara şöyle konuşmuştu. “Geniş Büyük Orta Doğu Projesinde demokratik olarak bir görev üstlendik. Şu anda Orta Doğu coğrafyası üzerindeki ülkelere yapmış olduğumuz ziyaretler de, bunun açık, net örnekleridir ”dedi.
4 Mart 2006 tarihinde de, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ; “ Türkiye’nin Orta Doğu’da bir görevi var. Biz BOP’ un Eşbaşkanlarından bir tanesiyiz ve bu görevi yapıyoruz “ demişti.
14 Mart 2006 tarihinde Abdullah Gül, Radikal gazetesine şunları söylüyor; “ BOP içinde ABD ile birlikte hareket ediyoruz. BOP, Türkiye’nin dış politika ilkelerine uygun, ABD ile ortak hareket ediyoruz. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi götürmek” dedi.
BOP’ un en büyük amacı Türkiye’yi bölüp, parçalamaktır. Aynı Yugoslavya gibi 8-9’a bölmek! Ama asıl hedefleri de Avrasya ülkelerinin gelişmesini durdurmaktır. BOP bir Amerikan projesidir. İsrail’in Jandarmalığını yapacak yeni bir Kürt Devleti kurma senaryosudur.
Gerçi BOP’ un amacını bilmeyen kalmadı. Ama Devlet Bahçeli’den BOP haritalarına hiçbir itiraz gelmedi. Devlet Bahçeli 2005 yılının bahar ayında “ülkücülerin, bilgisayarla, dersleriyle meşgul olmaları, eylemlere karışmamaları” yönünde emirler göndermeye başlamıştı. Devlet Bahçeli’nin ”Kürdistan haritalarına sessiz kalması, ne kadar vatansever birisi olduğunun belirtisi sanırım!”.
Devlet Bahçeli’nin en büyük sabıkalarından onuncusu “Bölücü Anayasa’nın Ortaklığını yapmak”
Bu Anayasa’da tek bir amaç vardır, Atatürk’ün Cumhuriyetini yıkmak! 24 Mehmetçiğimiz şehit edildiğinde Meclis Başkanı Cemil Çiçek “acımızı içimize gömelim, bu Anayasa’yı ne yapıp edip yapalım diyordu”.
23 Nisan günü özel oturumda açıklama yapan Devlet Bahçeli şunlara söyledi; “ İlk defa sivil nitelikli anayasa süreci önemli ve sonuca ermesi bizim için erdemdir. Meclis Başkanı gayretli çalışmaları ile yürüyen süreç amacına ulaşmalıdır. Millet hak ettiği anayasa’yı mutlaka konuşmalı. Artık bu konu etrafında yapılan tartışmalar da olgunlukla bitmelidir. Anayasa komisyonu amacına ulaşmalıdır. Parti olarak elimizi taşın altına koymaya varız” dedi.
Mehmet ALBAYRAK İşçi Partisi İskenderun İlçe Sekreteri