Kanal D, CNN -Türk ortak yayınında ağırlanan Tayyip Erdoğan’a çok önemli bir soru sorulmadı, niye acaba?Üstelik o konu bağlamında, örneğin soru soranlar koltuğunda oturan Taha Akyol Hürriyet’teki köşesinde seri yazılar yazmıştı.
Dahası, o soru gündemin en önemli başlığıydı ve de kamuyonun en çok tepki verdiği konuydu.
Diyelim Taha Akyol yazıp eleştirdiklerini unuttu, peki ya günlerdir Başbakan’a soru sormaya hazırlanan Enis Berberoğlu, Hakan Çelik ve Hande Fırat, onlar niye sormadı?
Aslında ortada bir unutkanlık yok, program öncesi açık bir talep vardı.
Evet, Tayyip Erdoğan danışmanları aracılığı ile canlı yayına katılacak Doğan Gurubu yazarlarının şefine şöyle bir talep iletmiş:
- Süreç hassas , o konuya girilmese iyi olur!
Şef, yani Enis Bereberoğlu hayhay deyip Başbakan’ın bu emrini, pardon talebini, soru soracak diğer katılımcılara tebliğ etti ve o soru hiç gündeme gelmedi.
Peki ne midir o soru?
Anayasa’dan Türklüğün ve Türk Milleti kavramının çıkarılması hazırlığı!
Söyleyin, günler öncesinden duyurusu yapılan bir programda 4 deneyimli gazetecinin böyle bir soruyu unutkanlık olarak izah etmesi mümkün müdür?
Dediğimiz gibi unutkanlık yok, Erdoğan’ın talebi ve ona eğilmek var ki öyle olduğunu bendeniz Doğan Gurubunun içinden öğrendim.
Böylesine hayati bir soruyu kendine merkez medya diyenler bile soramıyorsa bu ülkede kim basın özgürlüğünden söz edebilir?
İlaveten Türklüğün Anayasadan tasfiyesini tartışma bile yapmaksızın emrivaki ile çıkarılmaya çalışılması aslında bu milletin kimliğine açık bir saldırı değil midir?