Evet, Kılıçdaroğlu ile Bahçeli’nin bir Haşim Kılıç bile etmediği artık tescillidir.
TAKSİM ERMENİLERE AÇIK
Aynı şey daha önce de olmuştu.
Mehmetçikler adına organize edilen yürüyüşe verilmeyen izin Ermenicilere verilmiş ve Taksim Meydanı “Hepimiz Ermeniyiz” sloganları ile inlemişti.
Benzer şey önceki gün de oldu.
Taksim işçiye yasak ama Ermenicilere serbest!
Üstelik önceki gün gösteri yapanlar, Türk devletine kin kusup soykırımcılıkla itham ettiler.
Umursanmadı.
Tayyip’e dokunma, gerisi serbest.
Türkiye’nin tek kutsalı Tayyip Erdoğan’ın ilan edildiği bir karanlığa yelken açmış vaziyetteyiz.
Dileriz bu kâbus çok sürmesin!
F TİPİ YERİNE İMAM-HATİPLİLER ÖRGÜTÜ
Haberin kaynağı havuz medyası yani yandaş matbuat:
Başbakan talimat vermiş…
KPSS kalkıyor…
Bundan böyle her bakanlık alacağı personel için sınavını kendi yapacak.
Dahası, sınavlar sözlü olabilecek.
Bu ne demek biliyor musunuz?
Devlet içinde yeni bir örgüt kurmak demek.
Altını çizerek yazıyorum, bu sisteme geçilirse tasfiye edileceği söylenen F tipi örgütün yerine İmam- Hatiplilerden müteşekkil yeni bir örgüt kurulacak.
Görüyorsunuz AKP’nin derdi, devletin içinde İslamcı örgütlerin olması değil; o örgütün kendi emrinde olmasıdır. F tipi örgütle 12 yıl beraberdiler. Ne zaman ki ihanet etti, onu düşman ilan etti. Ve şimdi onun boşluğunu İmam-Hatiplilerle doldurmak istiyor.
DEPREM PARALARI HAVUZ MEDYASINA
Evet; deprem vergilerimiz havuz medyasına para koyanlara gidecek.
Kim Başbakan’ın saldığı salmaya iştirak etti ise ödüllendirilecek.
Malum birinci ödül, kredilere Hazine garantisi olayı idi.
Yetinilmedi, ikinci adım atılıyor.
Buna göre, deprem vergileri kamu bankalarına aktarılacak ve o bankalar bilanço büyüklüğüne erişecek.
Sonrası malum:
Bilanço büyüyünce havuza para bağışlayan müteahhitlere krediler açılacak.
Görüyorsunuz her şey havuzcu anlayışa hizmet eder hale getirildi.
Ve heyhat, koca bir ülke trene bakar misali bu rezilliği sadece seyrediyoruz.
HASAN TAHSİN VE SONER YALÇIN
Bugün Türk basınında önlerinde saygı ile eğilinecek isimler var.
Aydınlık gazetesi ve Ulusal Kanal mensupları kuşkusuz bu listedeler.
İlaveten AKP karanlığına karşı aydınlık mücadelesi veren şu isimler tarihe geçecek bir duruşu sergiliyorlar:
-Melih Aşık, Emre Kongar, Rahmi Turan, Yaşar Nuri Öztürk, Yalçın Bayer, Yılmaz Özdil, Uğur Dündar, Bekir Coşkun, Hasan Pulur, Necati Doğru, Ümit Özdağ, Emin Çölaşan, Mehmet Tezkan, Ali Sirmen, Ertuğrul Özkök, Ayşenur Arslan, Mehmet Yılmaz, Aslan Bulut, Saygı Öztürk, Utku Çakırözer, Mehmet Emin Koç ve Muharrem Albayrak.
Ama tartışmasız olarak listenin tepesinde Soner Yalçın ile ODA TV var.
Soner Yalçın, sadece bilgi yüklü müthiş yazıları ile değil, aynı zamanda inançlı mücadelesiyle bu dönemin Türk matbuatındaki Hasan Tahsin örneği olurken ODA TV de Aydınlık gazetesi ile beraber bugünün İrade-i Milliyesi gibidir.